Haber

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’ndan Cumhur İttifakı’na ‘Hodri Meydanı’ mesajı

Türkiye yüzyılın felaketiyle boğuşuyor…

Depremin 17. gününe girerken siyaset sahnesi hareketlenmeye başladı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, partisinin genel merkezinde basın toplantısı düzenledi.

Karamollaoğlu, görüşmede Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremi sonrası yürütülen çalışmaları değerlendirdi.

Hayatını kaybedenlere başsağlığı

Hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyen Karamollaoğlu, şu şekilde konuştu:

Bugün 22 Şubat Çarşamba. Maalesef 16 gündür ülke ve millet olarak yakın tarihimizin en sıkıntılı ve acılı günlerini yaşıyoruz. 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta ve iki gün önce Hatay’da meydana gelen depremler sadece o bölgeyi değil tüm ülkemizi salladı. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza bir kez daha Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabır ve başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.

“Biz ve vatandaşlarımız notlarımızı aldık, defterlerimizi tutuyoruz”

Cumhur İttifakı’ndan Temel Karamollaoğlu “Not ediyoruz”Açıklamalarıyla ilgili olarak şunları söyledi:

Beyler kendilerine soranlara notlar alıyor, tek tek defter tutuyorlardı. Uzmanların dile getirdiklerini not etmeyenler, yapılacak hazırlıkları defter tutmaz; tabii ki, ama onları not alıyor. Hodri’ye meydan okuma! Biz vatandaşlarımız notlarımızı aldık, defterlerimizi tutuyoruz. Birlik ve beraberliğe davetimiz gözünüzde karşılık bulmadığı için analizden çok algıyı ön planda tuttunuz. Şefkat ve merhamet yerine öfke ve nefret dilini seçtin, en azından bu kez kucaklayabilirdin ama yine kutuplaşmayı seçtin. ‘Beton beslemez’ dedik, ‘aşırı ve yanlış betonlama öldürür’ dedik, dinletemedik; Şimdi yine insanlardan çok inşaata öncelik veriyorsunuz ve harika bir aciliyetle. İnsanın yüreği yanıyor; Her seferinde nasıl yanlış kararlar veriliyor gerçekten inanılmaz.

“Mehmetçikimiz neden önce sahaya inmedi”

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun açıklamaları şöyle:

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi her şeyin panzehiri ve tahlili olarak sunulmadı mı? Bu sistemin en büyük avantajı ‘hızlı karar alma’ olarak sunuldu, peki müdahale neden bu kadar geç oldu? Kolluk kuvvetleri, madenciler ve iş makineleri bölgeye neden bu kadar geç sevk edildi? Çok net soruyoruz. Ülkemizin en disiplinli gücü olan ordumuz hazırlıklı olduğu halde 100 bin Mehmetçiğimiz neden ilk andan itibaren sahaya inmedi? İlk saatlerde 4. seviye alarm durumu açıklanırken yani durumun ciddiyeti anlaşılmışken; Peki, halk enkaz altında günlerce, yakınları da enkaz başında iş makinesini beklerken neden günlerce bekledi? İlk 48 saat çok ama çok değerlidir. Özellikle bu kritik dönemde enkaz çalışmaları için gerekli araç ve gereçlerin yönlendirilmesinde, temel ihtiyaçların karşılanmasında ve yardım faaliyetlerinin koordinasyonunda nasıl bu kadar beceriksiz bir yönetim anlayışı sergilendi?

“Neden eğitim her zaman ilk pes eden taraftır”

Yanlış anlayışla, sürekli çarpık zihniyetle bunu aşmamız mümkün değil. Düşünün ki akıllarına ilk gelen okulları kapatmak oluyor. Onlarca seçenek arasından yine nasıl yanlış karar verdiklerini anlamak mümkün değil. Neden her seferinde ilk vazgeçilen şey eğitim oluyor, neden hep birebir hatalar tekrarlanıyor? Bu yanlış karardan 2 ay sonra geri dönmek hiçbir şey ifade etmiyor; Bu yanlıştan bir an önce vazgeçilmeli, üniversiteler bir an önce yüz yüze eğitime başlamalıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu